haberler

Dokuma kumaşlar ve farklı malzeme özelliklerinin hareketli bükülmüş fiberglas çubuklara yerleştirilmesiyle oluşturulan bu karışımlar, denge ve formun sanatsal konseptini mükemmel bir şekilde yansıtıyor.

Tasarım ekibi, çalışma alanlarına Isoropia (Yunanca denge, denge ve istikrar) adını verdi ve yapı malzemelerinin kullanımını nasıl yeniden düşünebileceklerini inceledi. Mevcut teknolojiler ve malzemeler yalnızca gezegenimizin kaynaklarını tüketmekle kalmayacak, aynı zamanda artan dünya nüfusunun konut ihtiyaçlarını da karşılayamayacak. Dolayısıyla daha akıllı yapı malzemeleri, süreçleri ve tekniklerine ihtiyaç duyuluyor. Isoropia, malzemelerin bükülme ve esneme davranışlarının daha düşük maliyetle daha akıllı binalar inşa etmek için aktif olarak kullanıldığı daha hafif bir mimariyi savunuyor.

İşbirlikçi inovasyon, tasarım süreci için yeni bir araç

İzoropia, iş birliğine dayalı inovasyonun bir örneğidir. Akademisyenlerden pratiğe uzanan geniş bir disiplinlerarası iş birliğinin ürünüdür. Tasarımcılar, hafif simülasyonu mimari tasarım araçlarına entegre etmenin yollarını araştırdılar. Geleneksel araçlar, emek yoğun elle prototipleme ve hassas yapısal hesaplamalar gerektirir. Bu nedenle, analiz tasarımdan sonra gerçekleşir ve çoğu inşaat projesi için gereken maliyet ve süreyi artırır. Ancak, erken tasarım modelleme sistemleri malzemelerin davranışını anlayabilseydi, yenilikçi yapısal ve malzeme araştırmalarının binaların inşa edilme biçimini kökten değiştirmesini mümkün kılardı. Bu tabandan gelen inovasyon, topluluk liderliğinde ve açık kaynaklıdır ve mimarinin fiziksel uygulamalarının neler olabileceğini hayal etmek için özgür bir alan yaratır.

Tek bir malzemenin birden fazla özelliği

İzoropia, etkileşimli davranış kullanarak tasarım yapmayı inceler. Yapılar nadiren tek bir malzemeden veya gerilim veya basınç altında saf halde bulunur. Bunun yerine, her biri kendine özgü özelliklere sahip çeşitli malzemelerden oluşurlar. İzoropia, bükülmüş aktif cam elyaflarının çekme kuvvetlerini örme bir tekstil sistemiyle dengeler. Özel tasarım desenleri, tekstilleri azaltarak, fiberglas çubukları kalınlaştırarak veya tekstil çıkıntılarını gererek, yapıyı ifade ve formda değiştirerek film özelliklerini kontrol edebilir.

Örme tekstil

Isoropia, örmeyi, bu geleneksel teknikle bugüne kadar hiç ulaşılmamış bir ölçekte bir tekstil filmi olarak kullanıyor. Örme kumaşlar, geleneksel lamine filmlere göre daha yumuşak ve daha az homojendir ve farklı ölçeklerde kullanılabilir. Hesaplamalı tasarım ortamı ile çağdaş dijital örgü makineleri arasında kendi arayüzümüzü oluşturarak, her bir dikişin üretimini kontrol edebiliyoruz. Tekstiller özel yamalar halinde üretiliyor ve kanallar, çıkıntılar ve delikler gibi detaylar doğrudan tasarım ortamından kontrol edilebiliyor.

Örme teknolojisinin kullanımı, şekiller üretmemize ve tüm mimari detayları malzemenin kendisine entegre etmemize olanak sağladı. Bu yeni teknoloji sayesinde, üretilen filmlerin herhangi bir son işleme tabi tutulmasına gerek kalmıyor ve örme makinesinden çıktıklarında kullanıma hazır hale geliyorlar. Sıfır atık üretimiyle ölçeklenebilir yapı bileşeni sağlanıyor. Çok işlevli bileşenler tek bir malzemeden üretildiği için, lifler mevcut geri dönüşüm süreçlerinde kolayca yeniden kullanılabiliyor.

Yeni ve yenilikçi malzemeler

Isoropia, malzemelerin davranışını ve ayrıntılı yapı ölçeğini kontrol etmek için kendi malzeme sistemini geliştirdi. Bu benzersiz yetenek, güç liflerinin yapı ölçeğinde ilk kez kullanılmasıyla elde edildi. Isoropia'daki liflerin elastik olmayan yapısı, uyum sağlayabilen ve dönüşebilen bir malzeme yaratmak için gereken temel mukavemeti sağlayarak davetkar bir mekansal deneyim yaratıyor.